Omuz ekleminde yine sık görülen sorunlardan birisi de omuzun artritleri ya da artrozlarıdır. Omuz ekleminin artriti, iki ana eklemde daha sıklıkla görülür. Bir, ana omuz eklemi olan büyük omuz eklemi diye bilinen bir eklem, bir de o eklemin gene omuzun köprücük kemiği ile yaptığı daha küçük bir eklem. Bu ikisinde de artroz ve artrit görülebilir. Bu eklemlerde eğer romatizmal bir nedenle, enflamatuar bir nedenle bu eklemlerde aşınma, bozulma oluyorsa buna artrit denilmektedir. Halk arasında bilinen adıyla kireçlenme dediğimiz, sadece yaşlanmayla omuzun eklemin dejenere olmasıyla oluyorsa, buna artroz denilmektedir. Aslında ikisi de nüans farkıyla sonuçta aynı yere gidiyor. Sonuçta her ikisininde de durum, eklem kıkırdaklarının aşınıp, eklem kıkırdaklarının bozulmasıdır. Bu tür iki hadisede de artroskopik yöntem kullanılabiliyor. Ana omuz ekleminde genellikle kıkırdak bozuklukları, kıkırdak kayıpları artroskopik yöntemle içeriye girilerek bu kıkırdakların kopmuş olanlarının, aşınmış olanlarının temizlenmesi, eklem içinde dolaşır halde olanların temizlenmesi hastayı rahatsız etmeyi önler. Onun haricinde kıkırdakların aşındığı, koptuğu yere bir takım foraj denilen, mikrofraktür denilen müdahalelerle burada yeniden bir yeni kıkırdağımsı doku oluşup, eklemin ömrünün uzaması, hastanın ağrısının geçmesi sağlanabilir. Daha küçük olan omuz eklemi, köprücük kemiği ile yapılan eklemde de bu birbirine sürten yüzlerin tamamen traşlanması ve temizlenmesiyle hastanın şikayeti tamamen ortadan kaybolabilir. Bu artrit ve artrozlar özellikle ana omuz ekleminde çok ilerlerse artık artroskopik yöntemler kullanılmaz. O zaman omuz protezleri denilen farklı bir yöntem kullanılır. Erken teşhis edilirse artroskopi kullanılır.
Kapsül esnemesi ya da kapsül bolluğu durumu iki nedenle görülür. Birincisi, omuz eklemi çok çıkmaya müsait, hareketli bir eklemdir. Omuz çıkıklarından sonra eğer hasta birden fazla özellikle bazı hastalarda olduğu gibi iki kere, üç kere, beş kere, on kere hatta yüz kere bile omuzu çıkan hasta vardır ve bu çıkık sayısı ne kadar çoksa omuz kapsülü bu kadar esner. Her çıkık yeni bir kapsülü zorlama ve kapsülün daha bir zorlaşmasına, esnemesine ve bollaşmasına neden olur. Bu sıkça görülen bir nedendir. İkinci bir neden de bazı insanlarda doğuştan eklem laksitesi denilen yani eklem gevşekliği vardır. Tamamen genetik nedenlerden dolayıdır. Bakarsanız bazı insanların eklemleri çok esnektir. Kimsenin yapamadığı hareketleri, esnetmeleri yaparlar. Bu tamamen genetik bir hadisedir. Bazen bu omuz ekleminde eklem gevşekliği olan kişinin aleyhine çalışır ve aşırı esneklik omuzun çıkmasına neden olabilir. Bu tür durumlarda da cerrahi olarak, özellikle artroskopik olarak müdahale yapılabilir. Eskiden daha sık olarak kapalı ameliyatlarla yapılırdı. Bu her iki yöntemle de eklem kapsülü daraltılarak, büzüştürülerek eklemin stabil olması ve tekrar çıkmaması sağlanmaktadır.
